Bugün; 29 Mart 2024, Cuma
Sözcü İbrahim Kalİn'dan Kritik Açİklamalar
Tarih : 2020.10.04  16:22:54
CumhurbaşkanlİĞİ Sözcüsü İbrahim Kalİn, gündemdeki gelişmelere ilişkin önemli açİklamalarda bulundu.

Kalİn, Kanal 7'de katİldİĞİ canlİ yayİnda gündeme ilişkin deĞerlendirmelerde bulundu, sorularİ yanİtladİ. Azerbaycan-Ermenistan arasİnda yaşanan gelişmelere ilişkin bir soru üzerine "Adalete dayanmayan sürdürülebilir bir barİş inşa etmek mümkün deĞil." ifadesini kullanan Kalİn, iki ülke arasİndaki krizin Ermenistan'İn Azerbaycan topraklarİnİ işgal etmesiyle başladİĞİnİ hatİrlattİ.

 

AA'da yer alan habere göre Kalİn, "Uluslararasİ sistemde bir kriz onlarca yİl sürüyorsa mutlaka bunun devam etmesinden faydalanan, istifade eden birtakİm güçler var demektir. Bu konu sadece Azerbaycan ile Ermenistan arasİnda bir mesele olsaydİ büyük ihtimalle bu konu farklİ şekillerde daha erken zamanlarda çözülebilirdi." diye konuştu.

 

 

Minsk Grubu'nun etkinliĞinin ve meşruiyetinin sorgulandİĞİnİ anİmsatan Kalİn, ABD, Rusya ve Fransa'nİn başkanlİk düzeyinde yaptİĞİ açİklamayla ateşkes çaĞrİsİnda bulunduĞunu söyledi.

Prensipte ateşkese hiç kimsenin karşİ olmadİĞİnİ ancak ateşkesin sürdürülebilir olmasİnİ saĞlayacak şartlar temin edilmediĞi müddetçe krizin çözüme kavuşmasİnİn da mümkün olmadİĞİnİ belirten Kalİn, şöyle devam etti:

"Nasİl Filistin meselesinin çözümü İsrail'in Filistin topraklarİnİ işgal etmesini sonlandİrmasİnda yatİyorsa KarabaĞ meselesinin çözümü de Ermenistan'İn Azerbaycan topraklarİnİ işgalini sona erdirmesinde yatİyor. Bu kadar basit. Bu temel ilke dikkate alİnarak bir süreç başlatİlİrsa bize göre o ateşkes ve arkasİndan atİlacak adİmlar sürdürülebilir, anlamlİ olur. Bu manada Azerbaycan Cumhurbaşkanİ Sayİn İlham Aliyev'in ortaya koyduĞu çerçeveyi biz doĞru buluyoruz ve destekliyoruz. Çünkü evvelsi gün kendisi de dedi 'EĞer Ermenistan buralardan çekilirse ateşkes hemen olur, insani yardİmlar ulaştİrİlİr, bölgeye sükunet gelir.' Biz de bu konuda Azerbaycan'İ bu temel ilke bazİnda destekliyoruz, desteklemeye devam edeceĞiz."

 

 

Dünya kamuoyunun Azerbaycan'İn bu mücadeleyi kendi topraklarİnda verdiĞi gerçeĞini görmesi gerektiĞini vurgulayan Kalİn, tüm BM ve AGİT kararlarİnda KarabaĞ'İn Azerbaycan topraĞİ olduĞunu anİmsattİ.

Kalİn, Azerbaycan'İn konunun müzakere ve diyalog yoluyla çözülmesi için çok mücadele ettiĞini söyledi.

Ermenistan'İn Azerbaycan'dan çok Türkiye'yi suçladİĞİnİn hatİrlatİlmasİ üzerine Kalİn, "Türkiye'nin duruşu belli ki birilerini çok rahatsİz etmiş, bir korkuyla meseleyi Türkiye'ye dönük bir kara propagandaya dönüştürdüler." dedi.

Türkiye'nin Azerbaycan ile yİllardİr devam eden bir askeri iş birliĞi ve dayanİşma anlaşmasİnİn olduĞunu belirten Kalİn, iki ülke arasİndaki bu özel ilişki dikkate alİndİĞİnda Türkiye'nin böyle bir desteĞi saĞlamasİnİn şaşİrtİcİ bir durum olmadİĞİnİ bildirdi.

Azerbaycan ordusunun güçlü olduĞunu ve ayrİca Azerbaycan'İn son 10-15 yİlda ekonomik olarak önemli mesafe katettiĞini dile getiren Kalİn, "şöyle bir algİ yaratmaya çalİşİyorlar 'KarabaĞ'da her şey güllük gülistandİ, bir anda Türkiye devreye girdi ve çatİşmalar ortaya çİktİ', böyle bir şey yok. Tam tersine yİllardİr devam eden bir Ermeni işgali var, buna karşİ Azerbaycan'İn direnişi var, burada Türkiye'nin safİ elbette bellidir." deĞerlendirmesinde bulundu.

 

 

İddia edildiĞi gibi Türkiye'nin bölgede görev yapan F-16'larİnİn olmadİĞİnİ, görev yapan SİHA'larİn da Azerbaycan ordusuna ait olduĞunu vurgulayan Kalİn, "Yani şunu sorgulamak lazİm o zaman; Batİlİ ülkeler ve Rusya dünyanİn her yerine milyarlarca dolarlİk silah satarken kimsenin sesi çİkmayacak, Azerbaycan kendi öz savunmasİ için, nefsi müdafaa yapmak için bu imkanlarİ kullandİĞİ zaman birileri suçlu olacak." diye konuştu.

"AZERBAYCAN'IN YANINDAYIZ, YANINDA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ"

Türkiye'nin Libya, Suriye ve başka yerlerde sahada güçlü olma stratejisinin ciddi netice verdiĞini belirten Kalİn, "Biz bakİn ne Azerbaycan topraklarİna girdik ne Ermenistan topraklarİna girdik ne KarabaĞ topraklarİna. Biz siyasi olarak, moral olarak, askeri anlaşmalar çerçevesinde lojistik olarak elbet Azerbaycan'İn yanİndayİz, yanİnda da olmaya devam edeceĞiz. Bu kara propagandayİ bu çevreler Türkiye'ye karşİ, biz orada olsak da olmasak da hep yaptİlar, yapmaya devam edecekler." deĞerlendirmesinde bulundu.

Ermenistan'İn işgale son vermesi halinde bunun kendi lehine bir durum da ortaya çİkaracaĞİnİ belirten Kalİn, 2010 yİlİndaki Oslo Protokolleri'yle Ermenistan ile ilişkilerin normalleşme aşamasİna geldiĞini hatİrlattİ.

Dönemin Ermenistan Cumhurbaşkanİ'nİn bütün bu anlaşmalara "Tamam" dedikten sonra ülkesine döndüĞünü ve Ermeni diasporasİnİn baskİsİnİn ardİndan protokollerden çekildiĞini açİkladİĞİnİ anlatan Kalİn, "Ermenistan, Türkiye ve Azerbaycan ile ilişkilerini normalleştirseydi, ticaret yapsaydİ bundan en fazla Ermenistan ve Ermeni halkİ istifade ederdi." dedi.

 

 

Ermenistan'İn kİsa vadeli düşündüĞünü belirten Kalİn, "Bakİn bu süre içerisinde ne oldu? Ermenistan fakirleşmeye ve baĞİmlİ kalmaya devam ederken Azerbaycan 2 katİ, 3 katİ, 4 katİ büyüdü, zenginleşti, Türkiye'yi söylememe gerek yok. Sadece bir sİnİr ticaretinin Türkiye'yle, Ermenistan ekonomisine katkİsİ tahminlerin çok çok ötesinde olur." diye konuştu.

"AZERBAYCAN'IN SALDIRILARA KARşILIK VERMESİYLE KARA PROPAGANDA Eş ZAMANLI BAşLADI"

Kalİn, Fransa Cumhurbaşkanİ Emmanuel Macron'un, Türkiye'ye yönelik açİklamalarİna ilişkin soru üzerine, Azerbaycan'İn saldİrİlara karşİlİk vermeye başladİĞİndan beri kara propaganda faaliyetlerinin önceden hazİrlİk yapİlmİş gibi eş zamanlİ başladİĞİna işaret etti. Kalİn, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye şunu yapİyor, şunlar geliyor. Asİl meselenin işgal olduĞu gerçeĞini unutturup dikkatleri başka bir tarafa çevirme stratejisi bunlar. Bizim oradaki mevcudiyetimiz yaptİĞİmİz askeri anlaşmalar çerçevesinde ki bu yeni bir şey deĞil. Azerbaycan ile yİllardİr devam eden askeri iş birliĞi anlaşmalarİmİz, ortak tatbikatlarİmİz var. Düzenli ordularİmİz faaliyet gösteriyor. şimdi bunlar meseleyi, Ermenistan işgalinin tartİşİlmasİnda buraya odaklanmaktan başka bir yere çekmeye çalİşİyorlar. Konunun özü bu."

 

 

Macron ile Cumhurbaşkanİ Recep Tayyip ErdoĞan'İn geçen hafta yaptİĞİ telefon görüşmesinin genel anlamda iyi geçtiĞini ifade eden Kalİn, "Cumhurbaşkanİmİz ile ilişkisinde Sayİn Macron, bana sorarsanİz sİkletinin üzerinde yumruk sallayan bir boksör görüntüsü veriyor ama bunu çok sİk yapİyor. Belki başka dünya liderleriyle de yapİyor, bilemiyorum ama her defasİnda da Cumhurbaşkanİmİz gerekli cevaplarİ vermek suretiyle meseleyi tekrar doĞru hattİna oturtuyor." deĞerlendirmesinde bulundu.

"MINSK GRUBU'NU ARTIK SORGULAMAMIZ LAZIM"

Fransa'nİn AGİT Minsk Grubu'nun üyesi olarak tarafsİz ve adil bir rol üstlenmek durumunda olduĞunu ama bunu yapma şansİnİn çok olmadİĞİnİ ifade eden Kalİn, "Çünkü dünyada organize Ermeni lobisinin en güçlü olduĞu iki ülke var; birisi Fransa, birisi Amerika Birleşik Devletleri. Rusya'nİn konumu da ortada. Bu tabloya baktİĞİnİz zaman Minsk Üçlüsü'nün tarafsİz ve adil davranmasİ ne kadar mümkündür? Bunu artİk sorgulamamİz lazİm. Minsk Grubu'nun kuruluşu 1992. 30'uncu yİlİna giderken sorgulamamİz lazİm." diye konuştu.

Kalİn, Azerbaycan Cumhurbaşkanİ İlham Aliyev'e de baskİ yapİldİĞİna dikkati çekerek, şunlarİ kaydetti:

"Sayİn Aliyev de çok makul, anlamlİ, basit bir şey söylüyor, 'Ermenistan güçleri buradan çekilsin, ateşkese hazİrİz' diyor. Yani şimdi tam Azeri tarafİ kendi topraklarİnİ savunmaya başlamİşken ve hakkİ olan topraklarİ almaya başlamİşken 'Aman aman durun, daha fazla Azerbaycan ilerlemesin.' Azerbaycan nereye ilerliyor? Kendi topraklarİnİ özgürleştiriyor, kurtarİyor. Yani şimdi 'Durum 1-0 oldu, hemen maçİ durduralİm' modundalar."

 

 

Türkiye'ye yönelik suçlamalarİn bir aslİ astarİ olmadİĞİnİ ve radikal terörist gruplarla en güçlü mücadeleyi Türkiye'nin verdiĞini vurgulayan Kalİn, Batİ'nİn Suriye muhalefetini yalnİz bİraktİĞİnİ dile getirdi.

"BATILILARIN BAşKA DÜNYALARI DİZAYN ETME KONUSUNDAKİ ÖZGÜVENLERİ AYNEN DEVAM EDİYOR"

Kalİn, Macron'un İslam'İ hedef alan sözlerine yönelik soru üzerine ise şu deĞerlendirmede bulundu:

"Son dönemde Batİ toplumlarİ kendilerine olan inancİ büyük oranda yitirdiler ama başka dünyalarİ dizayn etme konusundaki özgüvenleri aynen devam ediyor. İslam ile ilgili bu tür büyük cümleler kurmak yerine Batİlİlarİn önce bir oturup kendi iç muhasebelerini yapmasİ lazİm. Öncelikle hala Avrupa merkezli bir tarih perspektifinden dünyayİ okumanİn en fazla kendilerine zarar verdiĞini görmeleri lazİm."

SURİYE İLE İLGİLİ GELİşMELER

Cumhurbaşkanİ Recep Tayyip ErdoĞan'İn, "Suriye'de halen var olan terör bölgeleri ya bize söz verildiĞi şekilde temizlenir ya da biz gider bunu kendimiz yaparİz." açİklamasİnİn anİmsatİlarak, "Kobani, Menbiç bölgesine mi dikkati çekti?" sorusu üzerine de Kalİn, Suriye'de ABD ve Rusya ile anlaşma yapİldİĞİna, her iki anlaşmada da "Herhangi bir terör yapİlanmasİna karşİ Türkiye, nefsi müdafaa ve müdahale hakkİnİ mahfuz tutar." ifadesinin yer aldİĞİna dikkati çeken Kalİn, şöyle konuştu:

 

 

"Yani yarİn öbür gün DEAş Türkiye'ye saldİrdİĞİnda, yahut PKK/PYD/YPG, Türkiye'ye yahut bizim oradaki mevcudiyetimize, askerimize veya bir sivil görevlimize, insani yardİm kuruluşu çalİşanİ veya bir başkasİna saldİrİ yaptİĞİnda bu bize nefsi müdafaa hakkİ verir ve oraya müdahalemiz meşru hale gelir."

Bölgede Türkiye'ye ya da oradaki çİkarlarİna yönelik bir saldİrİ olduĞunda, bir tehdit oluştuĞunda müdahale edileceĞini belirten Kalİn, "Bunu Suriye halkİ için yaparİz, Suriye halkİnİn güvenliĞi, Türkiye sİnİr güvenliĞi için yaparİz. Bu operasyonlarİn devamİ her an gelebilir." ifadelerini kullandİ.

"HER AN MÜDAHALE DE OLABİLİR"

CumhurbaşkanlİĞİ Sözcüsü Kalİn, konuşmasİnİ şöyle sürdürdü: "Cumhurbaşkanİ ErdoĞan blöfle, tehditle, şantajla siyaset yapan bir lider deĞil. İçinde ne varsa aĞzİnda da o vardİr, kafasİndaki strateji neyse uygulanan da odur. Dolayİsİyla burada PKK'ya karşİ, DEAş'İn başka yapİlanmalarİna karşİ Suriye'de, Irak'ta veya başka bir yerde her an müdahale hakkİmİz vardİr, her an müdahale de olabilir.

Bu hem o örgütlere bir uyarİdİr hem onlarİn destekçisi olan ülkelere bir uyarİdİr. Afrin'de, Münbiç ve civarİnda, Resulayn ve Tel Abyad civarİnda PYD/YPG/PKK yapİlanmasİnİn belirlenen sİnİrlarİn ötesinde saldİrİlarİ devam ediyor, ufak tefek de olsa devam ediyor. Biz sabİrla Ruslara, Amerikalİlara, İranlİlara söylüyoruz; Bakİn bu hareketlilik, saldİrİlar devam ederse bunlar karşİlİksİz kalmaz. Uyarİlar yapİlİyor. EĞer adİm atİlİr, bunlar geri çekilirlerse, belirlenen hattİn ötesine geçerlerse, herhangi bir saldİrİ olmazsa bir sorun yok ama bu devam ederse, ettiĞi müddetçe, Türkiye oralara her an müdahale edebilir."

 

 

ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey'in YPG'ye "Artİk operasyon olmayacak" güvencesini verdiĞi iddiasİna ilişkin de açİklama yapan Kalİn, "Asla böyle bir şey söz konusu deĞil, bu YPG/PYD/PKK yapİlanmasİnİn bir propagandasİ, ben James Jeffrey'in aĞzİndan da böyle bir şey duymadİm." dedi.

Avrupa BirliĞi (AB) Zirvesi'nde görüşülen "DoĞu Akdeniz krizi"ne ilişkin bir soru üzerine Kalİn, "AB Zirvesinin ilk günkü sonuç bildirgesi bizim için tatmin edici deĞildi." ifadesini kullandİ.

"KIBRIS RUM KESİMİNE şIMARIK TAVIRLARINDAN DOLAYI BÜYÜK TEPKİ VAR"

Alman mevkidaşİyla bu konuda uzun ve sert bir görüşme yaptİĞİnİ, Türkiye'nin tepkisini ilettiĞini söyleyen Kalİn, "Orada Kİbrİs Rum kesiminin şantajlarİna boyun eĞmiş bir dil var. Evet yaptİrİm çİkmadİ ama kimse bize 'Yaptİrİm çİkmadİ hadi mutlu olun, buna sevinin' demesin, böyle bir şey beklemesin. Bu ölümü gösterip sİtmaya razİ etmek stratejisinin artİk Türkiye'ye karşİ işlemeyeceĞini herkesin görmesi lazİm. Orada 500-600 binlik bir küçük ada devletçiĞinin nerdeyse 500 milyonluk bir Avrupa'yİ, 26 ülkeyi adeta esir almasİ kabul edilebilir bir şey deĞil. BirliĞin işleyişi açİsİndan da hiç rasyonel bir şey deĞil." diye konuştu.

 

 

Kalİn, içerden aldİklarİ bilgilere göre de pek çok Avrupa ülkesinin de Kİbrİs Rum kesimine şİmarİk tavİrlarİndan dolayİ çok büyük tepki gösterdiĞini vurgulayarak, şunlarİ kaydetti:

"Almanlarda var, İtalyanlarda var, daha makul olan İspanyollar, Malta gibi birçok aktörde böyle bir tepki var, 'Bu konularİ neden birbirine karİştİrİp bunu bir şantaj ya da pazarlİk malzemesi haline getiriyorsunuz' diye. DoĞu Akdeniz'de Cumhurbaşkanİmİz baştan beri 'Biz müzakerelerden kaçmİyoruz, Yunanistan'la ikili ilişkilerimizde istikşafi görüşmeleri başlatalİm, siyasi istişareleri, askerler arasİ görüşmeleri başlatalİm ve bu sorunlarİ ikili olarak çözelim' çaĞrİsİnİ hep yaptİ. şu anda da yapmaya devam ediyor. Biz halen bu noktadayİz ve bu meseleleri günün sonunda Türkiye ve Yunanistan birlikte çözecek yani bunu biz AB üzerinden çözmeyeceĞiz. Yunanistan AB üyesi olabilir ama son tahlilde komşu olanlar biziz."

İstikşafi görüşmelerin üzerinde çalİştİklarİnİ dile getiren Kalİn, "2016'da nerede kaldİysa müzakereler aynen kaldİĞİ yerden devam edecek, tarih önümüzdeki haftalarda belirlenir. Biz burada yine diplomasiye fİrsat tanİyan bir bakİş açİsİyla bu sorunun barİşçİl yollarla çözümü için çabalarİmİzİ devam ettireceĞiz." bilgisini verdi.

 

 

Oruç Reis sismik araştİrma gemisinin faaliyetlerinin, belirlenen NAVTEX'ler çerçevesinde yapİldİĞİnİ ve yapİlmaya da devam edeceĞini aktaran Kalİn, kİta sahanlİĞİ meselesinin ikili olarak müzakere edilip çözülmesi gereken bir mesele olduĞunu belirtti.

İbrahim Kalİn, makul ve rasyonel olanİn müzakereleri diplomasi yoluyla yönetmek olduĞunu dile getirerek, Cumhurbaşkanİ ErdoĞan'İn buna bir şans verdiĞini, Almanya'nİn dönem başkanlİĞİnda, hem Türkiye-AB ilişkilerini ilerletmek hem Yunanistan'la ilişkileri makul bir hatta oturtmak için çaba içinde olduklarİnİ söyledi.

Kalİn, "Burada hangi milli menfaatimizden geri adİm atmİşİz? Mavi Vatan'dan mİ vazgeçmişiz, kİta sahanlİĞİmİzdan mİ vazgeçmişiz? Kİbrİs ve civarİndaki menfaatlerimizden, Kİbrİs davamİzdan mİ vazgeçmişiz? Bunlarİn hiçbirinden geri adİm söz konusu deĞil." dedi.

"LİBYA'DAKİ BAşKANLIK KONSEYİ FARKLI BİR YAPIYA EVRİLEBİLİR"

Birleşmiş Milletler tarafİndan tescil edilen Türkiye ve Libya arasİndaki Deniz Sİnİrİ Anlaşmasİ'nİn önemine işaret eden Kalİn, Libya ile yapİlan anlaşmanİn, uluslararasİ teamüller açİsİndan bir yerinin olduĞunu açİk ve net bir şekilde gösterdiĞini kaydetti.

 

 

Libya Başbakanİ Fayiz es-Serrac'İn, Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti'nden henüz ayrİlmadİĞİnİ, bu ay sonu itibarİyla yeni yapİlanmaya şans vermek için ayrİlabileceĞini, bu durumun Libya'daki bazİ ihtilaflİ konulardan kaynaklanan bir tepki de olabileceĞini belirten Kalİn, "Kendisiyle Cumhurbaşkanİmİz bu akşam bir görüşme yapacak. Farklİ bir şekilde devam edebilir, oradaki Başkanlİk Konseyi farklİ bir yapİya evrilebilir " ifadesini kullandİ.

Türkiye Libya ilişkilerinin şahİslara baĞİmlİ bir ilişki olmadİĞİnİn altİnİ çizen Kalİn, Türkiye'nin meşru Libya hükümetine destek verdiĞini, geçen aralİk ayİnda da Libya ile askeri iş birliĞi anlaşmasİnİ imzaladİklarİnİ anİmsattİ.

Kalİn, her durumda bu anlaşmanİn devam edeceĞini dile getirerek, "DiĞer aktörlerle biz çalİşmaya devam edeceĞiz. Zaten orada Libyalİ, Trablus'taki Libyalİ siyasi aktörlerle çok iyi ilişkimiz var. Onlar da Türkiye'nin yaptİĞİ müdahalelerin tarihi ve kritik önemde olduĞunu biliyorlar." dedi.

İbrahim Kalİn, Libya'nİn kimi başkan seçerse Türkiye Cumhuriyeti'nin o kişiyle çalİşmaya devam edeceĞini sözlerine ekledi.

"MISIR İLE BELLİ NOKTALARDA İş BİRLİĞİ İMKANLARININ ARAşTIRILMASINDA ZARAR GÖRMÜYORUZ"

Kalİn, Mİsİr ile de ara ara temas içinde olduklarİnİ ama iletişimin devamİnİn gelmediĞini, Mİsİr sistemi içinde Türkiye ile ilişkilerin normalleşmesinin istenmediĞini belirterek, iki ülke arasİnda belli konularda iş birliĞi yapİlabileceĞini, iletişim kanallarİnİn açİk tutulabileceĞini kaydetti.

 

 

"Libya, DoĞu Akdeniz, Filistin meselesi konularİnda Mİsİr ile belli noktalarda iş birliĞi imkanlarİnİn araştİrİlmasİnda herhangi bir zarar görmediĞimiz gibi fayda da mülahaza ediyoruz. Her ne kadar anlaşamasak da birçok konuda, her ne kadar Sisi rejimini biz bu şekilde kabul etmesek de. Nasİl iktidara geldiĞini, rahmetli Mursi ve arkadaşlarİna nasİl davrandİĞİnİ biz ve bütün dünya biliyoruz." ifadesini kullanan Kalİn, Türkiye olarak yapİcİ bütün aktörlerle iş birliĞi yapmaya hazİr olduklarİnİ vurguladİ.

"TÜRK- AMERİKAN İLİşKİLERİNİN DAYANDIĞI ÜÇ, DÖRT TEMEL İLKEMİZ VAR"

İbrahim Kalİn, ABD'de seçimlerinde Türkiye'nin hiçbir adayİ tutmadİĞİnİ belirterek, devlette süreklilik esasİna inandİklarİnİ söyledi.

Kalİn, "Sayİn Trump da seçilse, Sayİn Biden da seçilse Türk- Amerikan ilişkilerinin dayandİĞİ üç, dört temel ilkemiz var. Karşİlİklİ çİkar, menfaat ilişkisi. 2 tane de çok temel sorunumuz var. Birincisi ABD'nin PYD ve YPG'ye Suriye'de verdiĞi destek, ikincisi de FETÖ meselesi. Bunlar bizim için ulusal güvenlik meseleleridir. Bunlar tali konular deĞildir. Bunlar ekonomik konular deĞildir. Bunlar doĞrudan ulusal güvenliĞimizi tehdit eden konulardİr. PYD'ye destek verme ve FETÖ konusunda hiçbir adİm atmama, doĞrudan veya dolaylİ olarak FETÖ teröristlerine himaye saĞlama politikasİ, Obama döneminde başladİ, Trump döneminde de çok fazla deĞişmeden devam etti." deĞerlendirmesinde bulundu.

Kalİn, "Türkiye gibi bir ülkeyi gözden çİkarmanİn mümkün olmadİĞİnİ bilen bir akliyetin Beyaz Saray'a hakim olmasİ bizim en temel beklentimiz. Bunun gereĞi olarak da özellikle bu iki konuda Amerikan yönetiminin mutlaka adİm atmasİ gerekiyor. Bu politikanİn sürdürülebilir olmadİĞİnİ kendilerinin de görmesi gerekiyor." ifadesini kullandİ.

Kovid-19'a yakalanan Trump'a geçmiş olsun dileklerini ilettiklerini aktaran Kalİn, bu durumun Amerikan seçimlerini bir şekilde etkileyeceĞini, Amerikan halkİnİn siyasetle ve seçimle ilişkisinin çok farklİ olduĞunu, seçime katİlİmİn oranİnİn yüzde 52'lerde bulunduĞunu ifade etti.

Kalİn, ABD seçimlerini kim kazanİrsa kazansİn Türkiye için iki temel konunun masada olmaya devam edeceĞini belirterek, seçimleri izleyeceklerini söyledi.

Haberi Payla :
SİYASET
Copyright Konya Haberleri , Konya Haber   |
|
|
Sitemizdeki yazı , resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. izinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.
Görsel Tasarım ve Yazılım :
konya net haber - Yönetim